Zonguldak’ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessesesi’ne bağlı maden ocağında önceki gün göçük meydana geldi. Göçük altında sıkışan maden işçisi Erdal Karaçam (38) yaşamını yitirdi. Söz konusu olayla birlikte TTK bünyesinde ihmallere dayalı iş cinayetleri yeniden gündeme geldi. Sayıştay’ın Karadon’daki meydana gelebilecek olumsuzluklarla ilgili geçen yıllarda uyarılarda bulunduğu ortaya çıktı. Sayıştay’ın 2019 raporunda Karadon’daki maden ocağında giderilmeyen birçok yapısal sorun nedeniyle çalışma koşullarının giderek zorlaştığı belirtildi. Bunun yanında bu maden ocağında da tıpkı Amasra’daki gibi nitelikli işçi yetersizliği nedeniyle iş güvenliği sorununun ciddi düzeyde olduğu tespitlerine yer verildi.
TOZLARA DİKKAT ÇEKİLDİ
Raporda yer alan eksiklikler bununla da sınırlı değil. Solunabilir ve patlayabilir tozla mücadele kapsamında alınan önlemlerde aksamaların olduğuna vurgu yapılan raporda, tozların sürekli ortamda dolaşmasının iş güvenliğini olumsuz etkilediğine yönelik uyarılar da yer aldı.
Karadon’daki madene yönelik uyarılar sadece Sayıştay raporlarıyla da sınırlı değil. TTK’nin faaliyet raporunda da en fazla iş kazasının meydana geldiği maden ocağının Karadon olmasına dikkat çekildi. Söz konusu bilgilerin yer aldığı 2022 faaliyet raporuna göre Karadon’da 1 yıl içinde 978 yaralanmalı iş kazası meydana geldi.
İŞÇİ SAYISI YETERSİZ
Madenlerde eksik işçi çalıştırılmasıyla ilgili konuşan CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, “Sayıştay Başkanlığı’nın TBMM’ye sunduğu denetim raporlarında yer alan hesaplamalara göre 2023 yılı içinde TTK’de 2 bin 324 personelin emeklilik hakkı kazanacağı tespit edilmektedir. Öte yandan TTK’nin normal kadro işçi sayısı 14 bin olduğu halde, haziran ayı sonu itibarıyla yeraltında 5 bin 847, yerüstünde 1301 olmak üzere toplam 7 bin 148 işçi çalışmaktadır. Yani iki işçinin yapması gereken işi bir kişi yapmaya devam etmektedir” dedi.
LİYAKAT VURGUSU
TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Veyis Sır ise madenlerdeki iş kazalarının arka planına dikkat çekti. Sır, “Kamu kurumlarında yöneticilerin belirlenirken liyakat esaslarına dikkat edilmemesi, plansızlık ve denetimsizlik gibi nedenler bu gibi kazalara neden oluyor. Birçok kurum ve kuruluş tarafından ülkemizde yaşanan maden kazaları sürekli olarak mercek altına alınıyor ve çözüm yolları sunuluyor ama bir aşama kat edilemiyor” ifadesini kullandı. Sır, Türkiye’deki maden kazalarının endişe verici bir boyutta olduğuna vurgu yaparak liyakat ve etkili denetim mekanizmasının önemine dikkat çekti.
